Muhammed Gülhan
Administrator
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 22/08/08
Mesaj Sayısı : 368
Nerden : İstanbul
Lakap :
|
Konu: Nezih Ali Boloğlu ve Cevat Güler'den Açıklamalar Salı Eyl. 02, 2008 2:25 pm |
|
|
Nezih Ali Boloğlu ve Cevat Güler’den Açıklamalar
Galatasaray’ın antrenörleri Nezih Ali Boloğlu ve Cevat Güler GS TV’ye açıklamalarda bulundular Öncelikle Almanya’daki havayla başlayalım… Biz şanssız geldik. Öncelikle Almanya’da serin bir havada idman yapıyorduk. Antrenman için iyi bir hava. Yağmur yağıyor, güneş açıyor ama ısı aynı seviyede ve İstanbul a göre düşük sıcaklık. Antrenmanın enerjisi için bu da olumlu tabiî ki. Almanya’da güzel ve iyi bir kamp geçirdik. Geçen yıl da burada kamptaydık fakat bu sene hava şartları değişik. C.G. : Evet geçtiğimiz yıl Köln maçında 25 ve 70. dakikalarda su molası vermiştik yaklaşık on koli su tüketmiştik. Bu sene böyle bir şey yaşamadık. Nezih hocam aslında sezona hazırlık kamplarının serin yerlerde yapılmasının asıl amacı bu zaten. Nasıl ki devre arası kampları Antalya da yapılıyor. Biz buraya tişörtle geldik tek kazak getirdik ve üşüyoruz. N.B. : Sanırım İstanbul’la ısı farkı 15 dereceye kadar çıktı. Çalışma ortamı olarak böyle ortamlar bizim için daha iyi. Yoğun sıcağa mağruz kalmıyoruz çalışmalarımızı daha rahat sürdürüyoruz. Kampın aynı yerde olması nasıl artılar barındırıyor? N.B. : Alışık olduğumuz bir ortam geçen sene de burada bir hafta geçirmiştik. Bu sene 15 gün kalıyoruz ve bildiğimiz bir otel olduğu için evimizde gibiyiz. Cevat hocam 25 Haziran’da Galatasaray sezonu açtı ve 10 Temmuz’a kadar 1-2 gün ara verildi ve Almanya’da hazırlık maçları oynandı ve yine 1 haftalık İstanbul çalışmaları var. 13 Ağustos’a kadar Galatasaray hazır hale gelecek. İsterseniz 25 Haziran’dan itibaren olan çalışma dönemini anlatalım. Yaklaşık bir ay oldu hazırlık dönemi nasıl geçiyor ve bir teknik adam olarak planladığınızın neresindesiniz? C.G. : Öncelikle neden 25 Haziran. Biliyorsunuz biz son maçımızı 10 Mayıs’ta oynadık ve üzerinden 45 gün geçti. Profesyonel futbol takımlarında oyuncuların 6 hafta gibi bir ara vermesi negatif bir olay. Antrenmanlara ne kadar ara verirseniz, toparlanmanız da o kadar zor olur biz de bu sebeple 7 hafta önce başladık. 12 ya da 13 Ağustos da oynanacak şampiyonlar ligi ön eleme maçında takımın 90’larda 100’lerde hazır olması için hazırlıklara başlanıldı. İlk haftalarda yavaş tempoda başlayıp bugüne kadar hep üstüne koyarak devam ettik. İstanbul’da daha çok dayanıklılık idmanları yaptık. Pasa dayalı top kontrollerine dayalı teknik çalışmalar da yaptık tabi ki. Bireysel anlamda testler yaptık oyunculara. İstanbul’dan Almanya’ya maçlar için dönene kadar hazırlıklarımız artarak devam edecek. Takıma geç katılan oyunculara ve milli takımdaki oyunculara özel çalışma programı yaptık ve onları da takımın seviyesine yetiştirmek için çalışıyoruz. Onlara kendi seviyelerine uygun şekilde programlar verildiği için birden ağır çalışmalar yapmadılar ve bugün baktığımızda takımla idmanlara çıkmaya başladılar. Cevat hocam sanırım bu adaptasyon antrenmanları herhalde çok fazla takımda yaşanan sistem değil. Daha önce kamp yapan ekiplere ya da başarılı olan takımlara baktığımız zaman kamp dönemlerinde 25-30 futbolcu bir arada aynı anda çalışmalar yapıyor. Biz burada ki ilk iki maçta da yayınlarımız da aktardık az önce ismini saydığınız oyuncular kamp geç katıldıkları için oynamadılar. Maçın oynandığı aynı dakikalarda siz o oyuncularla birlikte başka sahada adaptasyon antrenmanlarını sürdürdünüz. Bunun artılarını aktarabilir misiniz ? C.G. : Önceki yıllara dönecek olursak 6 sene önce Japonya’daki dünya şampiyonasında 8 futbolcumuz milli takımdaydı ve takıma geç katılmışlardı. 11 saatlik uçuş mesafesindeydi buraya uzaklıkları. 53-54 gün ülkelerinden uzak kalmışlardı. Bu sene 45 gün uzak kaldılar. Ancak çok yoğun bir lig yaşadı oyuncular geçen sene. Hemen ardından hem psikolojik olarak hem de fizyolojik olarak ciddi bir travma geçirdiler. Hemen sağlık ekibi ve doktorlarımızla konuştuk. Bu oyuncular sezona sorunsuz şekilde nasıl girebilir ne yapabiliriz diye. Bilimsel olarak doğru olanı yaptık ve 17 gün aradan sonra oyuncuları sakatlamayacak düzeyde yine yüklemeler yaptık. Bu yüklemelerin amacı da takımın seviyesine bir an önce gelsinler diye onları zorlayıcı değil, bizim ilk resmi maçımız olan şampiyonlar ligi ön eleme maçına kadar devam edecek yine bırakmayacağız yüklemeyi. Bizimle antrenmanlara başlamadan önce ki 3 4 gün onlara koşu programları gönderip ön hazırlık yaparak buraya gelmesini sağladık. O yönden de memnunuz ve oyuncularımıza teşekkür etmek lazım. Biz onlara güvendik iki gün daha izin vererek iki gün boyuncu yine programlara devam etmesini istedik. Yeni başlayacak olan zorlu bir lige de ön hazırlığını psikolojik ve fiziksel olarak hazır olmasını istedik. Geçtiğimiz yıllarda da bu tür durumlara karşı milli takıma çok oyuncu verip de son iki üç haftada küme düşmekten kurtulan takımlar oldu. Bilim de bu tür olaylarla ilgilenmeli ve nedenlerini araştırmalı. Biz araştırdığımızda da bunu bulduk. İçimizde de yaşadık 2002 dünya kupasında 8 tane futbolcumuz bunu yaşamıştı. Bunların yeni lige hazırlanması için de böyle bir şey gerekliydi. Yani özetleyecek olursak buradaki 14 günlük kampın ilk 7 günü adaptasyon antrenmanlarıyla farklı sahalarda devam etti. İlk iki maçtan sonra iki günlük takımla birlikte idman sonrasında üçüncü maçta oynadılar ve sanıyorum ki esas güçlü antrenman İstanbul kampı sonrasında ki Almanya kampında gerçekleşecek. Onları da biz artık 90 dakika maç oynayacak seviyeye çıkartacağız. İstanbul a döndüğümüzde de çok ciddi 5-6 çalışmamız olacak. Almanya’da da oynayan az oynayan, oynadığı dakikaya göre oyunculara ertesi gün özel antrenman programı olan bir planlama yaptık. Bu da oyuncularımıza ağustosun ikinci haftasında oynayacağımız maçlarda onların form tutmalarını ve maç oynayacak seviyeye gelmelerini planladık. Umarım bu planlamada bir şaşma olmaz. Peki Nezih hocam kaleciler konusuna gelecek olursak geçen sene en az gol yiyen takım Galatasaray. Tabi ki sizlerin eseri ve kaleci Aykut’un da Orkun’un da başarısı ve performansının da üst seviyeye çıkması tabiî ki takım savunması ve ekip çalışması ama bu iki kaleciyle beraber genç Fırat da sizin nezaretinizde çalışmalarını sürdürüyor. İdmanlarda da görüyoruz şut bombardımanına tutuyorsunuz. Kalecilerin son durumuyla ilgili bilgi verir misiniz? N.B. : Takımın geneliyle birlikte kaleci arkadaşlarımız da bizimle birlikte 25 Haziran’da çalışmalara başladı. Çalışmalarımız 25 Haziran’dan beri 12-13 Ağustos’ta oynanacak maça kadar performansımızı üst seviyeye çekmeye çalışıyoruz. Tabi yoğun bir çalışma temposundayız. Cevat hocamın da dediği gibi İstanbul’daki bir haftalık yükleme döneminden sonra Almanya’daki üç hazırlık maçında artık çizginin en üst seviyede olmasının umuyoruz. İnşallah bundan sonra ki maçlarda da yükselen bir performans içinde olurlar ve önümüzün açık olduğunu herkese gösteririz. İlk maçta Orkun 90 dakika görev yaptı. İkinci maçta Aykut’u seyrettik. Üçüncü maçta ilk devre Orkun, ikinci devrede diğer 11 değişti ve Fırat oyuna girdi. Üç kaleci de kendilerini gösterme fırsatı buldular; neler gözlemlediniz. Nasıl notlar aldınız? Benim görüşümden önce hoca da üç kalecisini tanımak için üçüne de şans veriyor ve üçünü de değerlendirmeye alıyor. Antrenmanlarla maçlar ayrı şeyler, antrenmanlarda hoca görüyor ama bir de maç performansını görmek için maçlarda şans veriyor. Hocamız üç oyuncusuna da şans vererek performanslarını gözlemledikten sonra nihai kararını verecek hocamız. Şu an için çalışma tempomuz yükselerek devam edecek. Peki Cevat hocam maçlarda sizin söylediğiniz gibi kademe kademe yükseldi ilk iki maçı siz izleyemediniz o saatlerde diğer oyuncularla antrenmandaydınız. Fakat ilk iki maça oranla üçüncü maç bir daha güçlü takım Lokomotif Sofya ile oynandı siz de teknik adam olarak nasıl değerlendireceksiniz? İlk iki maçta hocalardan aldığım bilgiler var izleyemedim fakat üçüncü maçı bizzat kendim de izledim. Bizim hazırlık maçlarından beklediğimiz de şuydu. Biz yaptığımız yüklemelerin yaptırdığımız haftalık programların sahaya yansıması ne. Biz bunu görmek istedik benim baktığım milli takımdaki oyunculardı. Çünkü altı günlük ayrı çalışma ve iki günde takımla çalışmalar toplam sekiz günlük çalışmanın sonucunda 45 dakika oynadılar ve iyi bir süreydi. Servet ve Emre Güngör oynamadı, ben oynayan oyuncuları beklediğimden daha iyi buldum milli takım oyuncuları açısından. Diğer oyuncuların iyi olması normaldi onları normal karşılıyorum. Benim o maçta daha dikkatle izlediğim mili takım oyuncularıydı. Hem taktik yerleşim, hem de maç formu dediğimiz maç dayanıklılığı dediğimiz o dayanıklılığın görünmesini istedik. Müsabaka formu çok farklı bir form çünkü onu maç yapmadan kazanamazsınız. Siz antrenmanda yüklemeyi yaparsınız ama rakiple olan yüklemeler farklıdır. Orda ne olacak diye onu görecektik ve ben o bakımdan gelişimden ve antrenman seviyelerinden memnunum. Bizim beklediğimiz gibi son haftada üst seviyeye çıkacağız mantığıyla gerçekleştirdik. Biz açıklamalarımızda 12-13 Ağustos’ta ki maça kadar en üst seviyeye geleceğiz diyoruz ama herkes hemen şunu düşünebilir. Acaba erken form mu? Böyle bir şey yok. Çünkü biz 7 hafta sonunda buraya geliyoruz. Bu bir 3 ya da 4 hafta sonunda değil. Eğer biz 4 hafta sonunda bu formu tutsaydık, bu bir erken form tutma olurdu. Biz 7. hafta sonunda o formu yakalayacağız hem zamanımız var hem de oyuncularımız şu anki pozisyonu bizim o zamanı iyi değerlendireceğimizi gösteriyor. Aslında hocam şimdi herkesin merak ettiği çok hızlı bir start almak zorunda Galatasaray. Çünkü 13’ünde şampiyonlar ligi ön eleme maçı 17’sinde Kayserispor’la Süper Kupa finali, arkasından 22 Ağustos’ta başlayacak süper lig ve ayın 20’sinde özel bir milli maç. Galatasaray’ın çıtasını oluşturacak oyuncular da milli takımda olacak ve bunu da göz önünde bulundurursak. 13, 17, 20, 22 ve toplam 9 güne sıkışacak 4 maç var ve bunların üzerinden gelmesi gereken bir yapı var. Biz milli takımın maçını düşünmedik. Aslında programda vardı ama ben antrenman programı yaparken onunla ilgili bilgim yoktu burada benim hatam söz konusu. Ama diğer konulardan bilgimiz vardı ve bizimde 7 hafta öncesinden çalışmalara başlamamızın nedeni bu. Sivasspor’u saymazsak Türkiye de sezonu en erken açan takım biziz. Tabi burada milli takımdaki oyuncularımızın çokluğu bir de araya milli maç girecek. Onu da oyuncularımız başaracaktır diye umuyoruz. Milli takım hangi sayıda oyuncumuzu çağırırsa çağırsın o bizim için onurdur. Bizim de kadromuz geniş onu biz kendi içimizde ayarlarız ama önemli olan sakatlık omlasın. |
|
Muhammed Gülhan
Administrator
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 22/08/08
Mesaj Sayısı : 368
Nerden : İstanbul
Lakap :
|
Konu: Geri: Nezih Ali Boloğlu ve Cevat Güler'den Açıklamalar Salı Eyl. 02, 2008 2:25 pm |
|
|
Nezih hocam genç oyuncular antrenman oyuncusu olmadıklarını gösterdiler. Hepsi son derece başarılı oldular peki sizin gözleminiz nasıl? N.B. : Galatasaray’ın genel yapısı içinde böyle bir yapı var zaten. Alt yapıdan yetiştirdiği oyuncuları a takıma kazandırmış ve elde ettiği başarılarda bu oyuncular takımın çekirdeğini oluşturmuştur. Bu gelenek hala devam ediyor ve bu hakikaten kulübümüz adına sevindirici bir olay. Şimdi önümüzde genç bir jenerasyon var inşallah onlarda ağabeyleriyle kaynaştıkları zaman önümüzdeki uzun yıllar içerisinde Galatasaray a büyük hizmetler vereceğini umuyoruz. Bu gelişim içinde abileri olsun, hocaları olsun kulüp içindeki yöneticileri kulüp idari birimindeki herkes olsun, onlara elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyor ve bu süreci en iyi şekilde tamamlayıp a takıma önemli bir birey olarak kazandırmayı umuyoruz. Yani Florya’daki havayı solumanın yanı sıra Almanya’da ki Galatasaray kampında takımı temsil etmek bu havayı solumak onlar adına da büyük gurur olsa gerek. Şimdiden de basamakları tek tek çıktıklarının bu da bir göstergesi. C.G. : Asla morallerinin bozulmaması lazım benim istediğim bu. Asla morallerini bozmadan çalışmaya devam sıkı çalışmaya devam. Peki Nezih hocam ligin son şampiyonu unvanıyla sezona başlayacak Galatasaray’ı da ciddi rakipler bekliyor. Fenerbahçe de, Beşiktaş da, Trabzonspor da çok anlamlı transferler yaptılar. Zaten Kayserispor ve Sivasspor’un geçen seneden yaptıkları atılımların devam ettiğini görüyoruz. Nasıl bir süper lig bekliyorsunuz bu sene? Klasik olacak. Dört büyükler her sene parola şampiyonluk olarak yola çıkıyorlar. Zaman zaman aksilikler yaşansa da 4 büyükler ligi forse etmeye çalışıyor ve lig tarihi boyunca da bu 4 büyükler şampiyon olmuş. Yine yarışın bu dört büyükler içinde geçeceğini umuyorum ben. Ama arada sürpriz takımlar olacaktır ligi zorlayan. Üst gruba yaklaşan takımlar olacaktır. Ligin kaliteli olması bu kalitenin milli takımımıza yansıması ve başarılı bir sezon geçirmesini diliyorum. Ama inşallah şampiyonluk yine Galatasaray’ın olur temennisini de söylemek istiyorum. Cevat hocam Arda Turan’la yaptığım röportajda söylediği güzel bir cümle vardı. “Aslında herkes herkesi yenebiliyor. Derbilerin galibi tahmin edilemiyor, iç sahada ve dış sahada kimin kimi yeneceği pek bilinemese de asıl önemli olan artık Avrupa da bir şeyler yapabilmek.” Euro 2008 de hep birlikte milli takımımızı Avrupa üçüncülüğüne kadar taşıdık. Kulüp takımlarımızda Galatasaray’ın önderliğini yaptığı kulüpler bir yerlere gelirse hem ülke puanı açısından hem de kulüp takımları açısından ülke içerisinde göğsümüzü gere gere gezeceğimiz günler bizi bekliyor. Bununla ilgili bilgiler almak istiyorum. Şimdi öncelikle milli takıma, milli takım sorumlularına Fatih hocaya başta olmak üzere, a’dan z’ye herkese teşekkür ediyorum. Ellerine sağlık diyorum. Kendi takım oyuncularımızı telefonla motive etmeye çalıştım. Türkiye’de futbolun daha çok sevilmesine katkıda bulundular. Ama Avrupa da yaşanılan başarılar sürekli olmalı. Sürekli başarılı bir kadronun barındırılması gerekir. Çünkü şampiyonlar ligi ve Avrupa arenası kaliteli oyuncuların olduğu ve büyük paraların döndüğü bir yer. Orda yer alabilmek için çok planlı çalışmalar yapılması gerekir. Bizim de bu seneki ilk hedefimiz şampiyonlar ligi ön elemesini geçip, şampiyonlar liginde oynamak ve orda başarılı olmak. Bunu ne kadar başaracağız bunu zaman gösterecek. Şu anda yedi haftada yaptığımız planlama ve ekstra yapacağımız planlamalar bizim şampiyonlar liginde başarılı olmamız için. Bizim takımımız önceki sene şampiyonlar liginde ve geçen sene de UEFA kupasında oynadı bildiğiniz gibi. Burada bile hedef değişikliği oluyor. Biz genç bir ekibiz. Hata yapan ama olmadık yerlerde de ruhu ile işler yapan bir ekibiz. Bu sene Avrupa’da yapacağımız kaliteli transferlerle daha iyi işler yapacağımızı düşünüyorum. Türkiye liginde de dört takım ligi domine ediyor. Özellikle Kayserispor ciddi yapılanma içinde. Hem Tolunay hocayı, hem de Süleyman Hurma’yı yakından tanıyan birisi olarak onların planlamalarının iyi olduğunu ve her sene kalite yönünden üstüne koyan ve ligi forse etme yolunda giden bir takım olduklarını düşünüyorum. Mecnun başkan ve Bülent hoca Sivas’ta geçtiğimiz yıl oldukça güzel işler yaptılar. Bunların da bu sene yine aynı şekilde devam edip ligi forse edeceklerini düşünüyorum. Bu forse derken birincilikten beşinciliğe her sonucun olabileceğini, hem Kayseri, hem de Sivas için bunu söylüyorum. Eskişehir, Antalya, Kocaelispor… 15 gündür Almanya’dayız… Transferi nelerdir, kadrolarını pek bilmiyorum ama ben bu sene hem seyirci açısından artış olacağını, hem de ligin kalite yönünden çekişme yönünden geçtiğimiz yıldan daha üste çıkacağını düşünüyorum. Avrupa Şampiyonası ve orada milli takımımızın aldığı iyi sonuçlar, hem genç oyuncularımız ki yaşları 23-24’ün altında forma giydi. Seyircileri de çekecek daha çekişmeli daha güzel bir lig olacak diye düşünüyorum. Evet Nezih hocam aslında daha güzel stat ve daha güzel saha koşullarında oynanırsa süper ligin keyfinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ama çok çekişmeli maçlarda yaşanıyor. Ama kış şartlarında sahalar istenilen seviyede olmuyor. Ankara, Kayseri, Konya ve Sivas’ta çok kötü zeminlerde oynadık. Ve öyle bir sahada Konya’da Uğur’u kaybettik. Ve onun ardından da üç maçlık yenilgi serisi oldu. Bu konuda sizinde yorumunuzu almak istiyorum bir de bu pencereden bakacak olursak…. N.B. : Öncelikle Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan'ı rahmetle analım. Çünkü bu statlar konusunda projeleri vardı kendisinin. İnşallah arkada kalan federasyon devam ettirir bu projeleri. Bence Türkiye’deki futbolun kalitesi yeni statlarla daha da artacak diye düşünüyorum ve bence Kayseri bir örnek. Hem seyir kalitesi artacak, hem de oynanan futbola katkısı artacak. Sıradaki statlar daha çabuk zamanda olursa futbolun gelişimi de o kadar çabuk olur. Cevat hocam İstanbul’daki kamp programıyla ilgili bilgi alalım. Almanya kampından önceki çalışmalarla ilgili bilgi verir misiniz? C.G. : Ayın 24’ünde buradan dönüyoruz. 25’i izinle geçilecek. 26’sı akşam idmanı var. Sonrasında da çift antrenmanlar var. Antrenmanların birinde test yapmadığımız milli takım oyuncularına test yapacağız. Burada daha çok teknik taktik çalışmalar ve ağırlığın arttığı çalışmalar gerçekleşecek. Buraya döndüğümüzde de 6-7 günde üç maç oynayacağız. Ara günlerde çok sıkı antrenman yapma şansımız yok. Orada daha çok dinlenmeye ve yenilenmeye yönelik çalışmalar yapacağız. Bu dönemde taktik oluşumlar olacak diye düşünüyorum. Bir yandan da eksiği olan oyuncuların eksiklerinin giderileceği bir dönem olarak düşünüyoruz ve sıkı çalışmaya devam edeceğiz. Evet Nezih hocam Skibbe’yle bir aydır aynı havayı soluyorsunuz onunla ilgili neler söyleyeceksiniz? N.B. : Genç dinamik çalışmayı seviyor. Bizim çalışmalarımızda bize inanılmaz destekte ve yardımda bulunuyor. Şu anda hem kulübü, hem de etrafını tanıma safhasında. İnşallah onun içinde iyi ve başarılı bir sezon olur ve uzun yıllar Galatasaray a hizmet eder. Cevat hocam Galatasaray alt yapıdaki liderliğini alt yapı ve üst yapının da birleşmesiyle uzun yıllar sürdürecek gibi görünüyor bununla ilgili yorumlarınızı alabiliri miyim? C.G. : Bu sene alt yapıyla ne kadar ilgilenebileceğiz tam olarak bilmiyorum ama geçtiğimiz senelerde çok fazla mesai harcamaya çalıştık. Son altı haftada bu mesai biraz azalmıştı. Biz her zaman Galatasaray forması giyen, Galatasaray’ın herhangi profesyonel olmuş amatör olmuş fark etmez… İhtiyaç olduğu zaman hep gidiyoruz. Ayrıca bu tür kamplarda önceki senelerde kaptan Bülent ve Hakan vardı. Şimdi ise Hasan Şaş, Ümit Karan, Ayhan ve Emre Aşık var. Geçmişte gençlerin bu tür kamplarda yaşadıklarını bildikleri için şimdi bizlere bu konuda çok yardımcı oluyorlar. Kaptan Bülent Galatasaray formasıyla başladı, Galatasaray forması altında kaptan olarak bitirdi. Bizimde amacımız böyle oyuncular yetiştirmek. Biz bir bütünüz Nezih hoca saat üçte minik takımın antrenmanlarına gidiyor saat beşte A takımın antrenmanlarına çıkıyor. Arada 15 yaşlık fark var. Bende öyleyim. Gelen hocamız Skibbe de öyle altyapılarda görev almış bir isim. Biz takımdaki tecrübeli isimlerin yanı sıra alt yapıdaki küçük oyuncuları da destekliyoruz, onlarla da ilgileniyoruz. Futbolda tecrübe çok büyük bir şey. O tecrübeye sahip olmamış, maçlarda o sıkıntıyı stresi yaşamamış, büyük maçlarda rakibin ne yapacağını görmemiş bir oyuncunun böyle bir durumla karşı karşıya kaldığında nasıl bir davranış sergileyeceğini kestirmesi çok zordur. Biz de bu anlamda inşallah alt yapımızda, üst yapımızda, diğer amatör branşlarda, basketbolumuzda, voleybolumuzda başarılı olarak bizi sevenleri sevindiririz. Geçen seneki şampiyonluktan sonra biz şöyle söylemiştik. Ne mutlu bize ki bizi sevenleri sevindirdik şampiyon olduk diye. Umarım bu sezon da bizi sevenleri bizi destekleyenleri sevindirmiş oluruz. |
|